EtherFi: Ethereum İçin Yenilikçi Likit Restaking Platformu

0

EtherFi, Ethereum ağında likit restaking sunan bir protokoldür; kullanıcılar ETH’lerini eETH/weETH tokenlerine dönüştürerek hem ana ağ stake ödülleri hem de EigenLayer üzerinden ek restaking getirileri kazanabilir.

etherfi _KB

EtherFi, Ethereum üzerine kurulu yenilikçi bir likit restaking (tekrar stake) protokolüdür. Platform, kullanıcıların ETH’lerini bir likid staking tokenine (eETH) çevirip otomatik olarak kendi validator ağı üzerinden EigenLayer’da yeniden kullandırarak ekstra gelir elde etmelerine imkan tanır. Kullanıcılar eETH’lerini wrapped formu olan weETH’ye dönüştürüp farklı L2 zincirlerine ve DeFi uygulamalarına taşıyabilir; böylece Balancer, Curve, Morpho, Silo vb. protokollerde işlem yaparak ek getiri fırsatlarına erişir. EtherFi, Ethereum ana ağının yanı sıra Linea gibi Layer-2 çözümlerine de entegre olarak işlem maliyetlerini düşürmeyi hedefler. Ayrıca platform bir DAO tarafından yönetilir ve ETHFI tokenı üzerinden protokol yönetişimine izin verir.


EtherFi nedir ve nasıl çalışır

EtherFi, kullanıcıların Ethereum’da stake ettikleri ETH’yi likit tokenlere çevirerek hem staking hem de restaking ödülleri kazanmalarını sağlayan bir DeFi protokolüdür. Protokol tamamen non-custodial çalışır; yani kullanıcılar stake işlemlerinde kontrolü ellerinde tutar ve çekiş anahtarları onlar tarafından yönetilir. Bu mimari sayesinde üçüncü taraflara güvenmek yerine, kullanıcılar kendi fonlarından sorumlu olur. EtherFi’de her validatör pozisyonu için iki NFT oluşturulur: T-NFT (transfer edilebilir) ve B-NFT (anahtarı tutan kullanıcının elinde kalan “soul-bound” token). T-NFT, stake edilen 30 ETH’lik payı; B-NFT ise 2 ETH ve validator anahtarlarını temsil eder. B-NFT sahibi, doğrulayıcıyı yönetme sorumluluğunu üstlenir; eğer bu validatör çıkarılmak istenirse B-NFT sahibi müdahale edip işlemi tamamlamalıdır.

Aksi halde ilgili staker, sahip olduğu fazladan %50 gelirle birlikte, söz konusu validator slashing riskine karşı teminat sunar. EtherFi, dağıtık doğrulayıcı teknolojisi (DVT) kullanarak 32 ETH gereksinimini düşürür: DVT ile 2 ETH yatırarak validatör operatörü olunabilir veya KYC sonrası EtherFi 32 ETH’yi sağlayarak doğrudan işlem yapma imkanı sunar. Böylece kullanıcılar geleneksel 32 ETH yükünü çekmeden küçük miktarlarla katılım sağlayabilir. Toplanan ETH’ler EtherFi’nin bir likidite havuzunda birikerek eETH tokenlerine dönüştürülür. Tüm bu mekanizmalar, merkezi bir aracı olmadan gerçekleşir; EtherFi altyapısı açık kaynak ve çoklu onaylı oracle çözümleriyle güvence altındadır.

EtherFi, stake edilen varlıkları eETH/weETH ile temsil eden bir protokoldür. Kullanıcılar eETH tokenlerini Balancer veya Curve gibi likidite havuzlarına ekleyip işlem ücretlerinden pay alabilir, Morpho ve Silo gibi protokollerde borç vererek faiz geliri elde edebilir. EtherFi’nin “Liquid” kasası ise Uniswap, Aave, Morpho ve Curve gibi platformlarda otomatik stratejilerle ek getiri sağlarken kullanıcılara EtherFi sadakat puanları ve EigenLayer puanları dağıtır.

Stake edilen ETH’nin nasıl tokenize edildiği (eETH ve weETH)

EtherFi’ye yatırılan ETH, eETH adı verilen bir ERC-20 tokenine dönüşür. Bu token rebasing özelliğine sahiptir: eETH’nin toplam bakiyesi, protokole yatırılmış toplam ETH miktarını yansıtır. Yani her eETH, ether.fi havuzundaki veya staking edilen ETH miktarına 1:1 oranında karşılık gelir. Kullanıcılar istedikleri zaman eETH’lerini yakarak karşılığında ETH çekebilir, yeterli likidite mevcutsa hemen 1:1 dönüşüm yapılır. Yeterli likidite yoksa, protokol otomatik olarak en eski validator’dan çıkışı tetikleyerek likiditeyi tazeler.

eETH tokeni, aynı zamanda Ethereum zinciri dışına taşınabilir. Kullanıcılar eETH’lerini weETH adıyla desteklenen L2 zincirlerine (örn. Base, Arbitrum, Scroll, Linea, Blast, Core, Berachain vb. ağlar) çevirebilir. WeETH, eETH’nin toplu hâlde “wrapped” (saray şeridiyle) versiyonudur; örneğin Linea ağına eETH taşıdığınızda, orada weETH olarak işlem görür. WeETH’nin temel özelliği, her iki platformda da stake ödülü kazandırmasıdır. Kullanıcı weETH tokenine sahip oldukça, ana ağdaki stake getirilerinin yanı sıra protokolün natively (yerel olarak) restake ettiği ETH üzerinden de getiri elde eder.

Ayrıca eETH/weETH tokenlerini DeFi uygulamalarında serbestçe kullanılabilir; Balancer/Curve havuzlarında likidite sağlama, Morpho ve Silo’da borç verme gibi işlemlere katılmak mümkündür. Üstelik EtherFi, elinizdeki eETH/weETH’yi 14 günlük bekleme süresi olmadan nakde çevirme imkanı sunar (protokolde yeterli ETH varsa anında geri dönüşüm yapılır).

EigenLayer entegrasyonu ve restaking modeli

EtherFi, EigenLayer ekosistemi ile sıkı bir entegrasyona sahiptir. EigenLayer, Ethereum doğrulayıcılarını üçüncü taraf protokollere “re-stake” ederek ekstra getiri imkanı sağlayan bir katman olurken, EtherFi bu mekanizmayı kullanıcılarına likit biçimde sunar. Protokol, yatırılan ETH’yi doğrudan EigenLayer’da aktif bir Hizmet (Actively Validated Service) olarak yeniden kullandırır. Böylece eETH/weETH tutanlar hem normal Ethereum stake ödüllerini hem de EigenLayer üzerinden elde edilebilecek ek restake ödüllerini kazanır. EtherFi tüm bu işlemleri protokol seviyesinde natively (yerel olarak) yapar; kullanıcıların ayrı bir işlem yapmasına veya fon kilitlemesine gerek kalmaz. EigenLayer’da her restake işlemi için “point” adı verilen ödül puanları verildiği için (gelecekteki olası airdroplar için), EtherFi kullanıcıları da eETH/weETH tutarak bu puanları biriktirir.

EtherFi, native restaking yeteneği sayesinde EigenLayer’ın akış sınırlamalarına (deposit cap) takılmadan doğrudan stake edilebilen nadir protokollerdendir. Bu sayede katılımcılar potansiyel olarak daha fazla EigenLayer puanı ve ek getiri elde eder. Gate.com’a göre EtherFi, TVL açısından Puffer ile birlikte en büyük restaking protokollerinden biridir ve her ikisi de yalnızca native restaking’e odaklanır. Ayrıca EtherFi, diğer birçok protokolden farklı olarak (örneğin Renzo ve Kelp gibi, bunlar LST’leri de destekler) yalnızca ETH ile native restaking sunarak risk katmanını azaltmayı hedefler. EigenLayer entegrasyonu finansman açısından da önemlidir; EtherFi, ETH’yi hem ana zincirde hem EigenLayer’da değerlendirerek yüksek verim sağlar. Ancak bu modelde ek bir slashing riski de doğar – eğer kullanılan herhangi bir validator kötü davranır veya kuralları ihlal ederse, hem Ethereum hem de EigenLayer ceza mekanizmaları tetiklenebilir.

Likit staking ve non-custodial staking yapısı

EtherFi, DeFi dünyasında likit staking ve non-custodial (korumasız) staking kavramlarının birleştiği bir model sunar. Geleneksel stakingde ETH’niz kilitli kalırken, EtherFi’de elde ettiğiniz eETH tokenleri ile sermayeniz her zaman serbest kalır. EtherFi’nin likid staking tokeni olan eETH, stake edilen ETH’nin otomatik rebase ile dağıtıldığı bir mekanizmadır. Bu sayede eETH tutanlar stake getirilerini doğrudan cüzdanlarında görür.

Non-custodial tarafında ise tüm kontrol kullanıcıda kalır. Yukarıda bahsedildiği gibi stake sürecinde Ethereum anahtarları kullanıcıda kalır ve EtherFi yalnızca bir aracı gibi hareket eder. Yani protokol hacklense veya kapanma yaşansa bile kullanıcılar anahtarlarıyla kendi fonlarına erişebilir. Ayrıca ikinci bir güvenlik katmanı olarak DVT (Dağıtık Doğrulayıcı Teknolojisi) kullanılır; bu sayede tek bir kişinin iki doğrulayıcıyı kontrol etmesi önlenir ve sistem genişletilebilir. Sonuç olarak EtherFi, kullanıcılarına tamamen şeffaf ve güvenli bir staking deneyimi sunmayı amaçlar.

Token ekonomisi (tokenomics) ve yönetişim modeli

EtherFi’nin yönetim tokenı ETHFI’dır. Toplam arza 1 milyar olarak sabitlenen ETHFI, Binance Launchpool’da dağıtılmıştır. Başlangıçta dolaşımdaki arz 115,2 milyon (yüzde 11,52) olarak belirlenmiştir. Token dağılımı şu şekildedir: %32,5 yatırımcılar, %23,26 ekip ve danışmanlar, %27,24 DAO hazinesi ve yaklaşık %11 de airdrop programları için ayrılmıştır. Ekip ve yatırımcı tokenleri 2025’ten itibaren kademeli olarak kilit açılacaktır. DAO hazinesi, platformun gelişimine fon sağlamak için kullanılır.

Yönetim gücü ETHFI token sahiplerine aittir. EtherFi’de her token sahibi DAO katılımcısıdır ve protokolün geleceğini belirlemede oy hakkı vardır. ETHFI sahipleri, protokol yükseltmeleri, ücret ve getiri parametreleri, geliştirici izinleri, validatör operatörlerinin onaylanması gibi pek çok kritik konuda teklif sunup oylayabilir. Örneğin hazinenin yönetimi, protokole gelecek fonların hangi varlıklara dönüştürüleceği veya yeni ürünlerin entegrasyonu gibi kararlar topluluk tarafından alınır. Bu sayede EtherFi merkeziyetsizleşirken, token sahipleri protokolün yönünü belirlemede aktif rol oynar.

Kullanıcılar için getiri stratejileri

EtherFi kullanıcıları, elde ettikleri eETH/weETH tokenlerini çeşitli yollarla değerlendirebilir:

  • Likidite Havuzları: WeETH tokeni Balancer, Curve gibi DEX’lerde ETH-weETH havuzlarında işlem görebilir. Bu havuzlara likidite sağlayarak, yapılan işlemlerden likidite sağlayıcı ücreti kazanmak mümkündür.
  • Borç Verme: WeETH (ve eETH) Morpho ve Silo gibi DeFi kredi protokollerine yatırılabilir; bu sayede faiz geliri elde edilir.
  • Strateji Kasaları (Vaults): EtherFi’nin Liquid kasası, Uniswap v3, Balancer, Aave ve Curve gibi önde gelen protokollerde otomatik yönlendirme yapar. Bu sistemde elde edilen getiri, Ethereum stake getirisi ve EigenLayer ödüllerine ek olarak kullanıcıya EtherFi sadakat puanları ve EigenLayer puanları kazandırır. Liquid kasaları, optimize edilmiş stratejilerle APY’yi (yıllık getiri) maksimize eder.
  • Kaldıraçlı Farming ve Diğer: Sommelier, Pendle veya Gearbox gibi platformlar üzerinden weETH ile daha karmaşık getiri stratejileri uygulanabilir. Örneğin Pendle’da geleceğe yönelik gelir hakları alıp satarak getiri beklentisi yükseltilebilir.
  • Puan ve Ödül Programları: EtherFi kullanıcıları, platform içi aktiviteleriyle EtherFi sadakat puanları toplayabilir. Bu puanlar özel NFT’ler veya ekstra stake ödülleri gibi ilave avantajlar sağlayabilir (EtherFi sezonal kampanyalarıyla belirlenen ek bonuslar).
  • Yield Farming (Çift Getiri): EtherFi, kullanıcılarını LP token stake’lerine teşvik eder. ETHFI DAO’sunun önerisine göre, gelirlerin belirli bir bölümü piyasadan ETHFI tokeni alıp Curve likidite havuzuna eklemek üzere kullanılıyor. Böylece ETHFI tokenine bağlı havuzlar oluşturularak, likidite sağlayıcılara ek teşvikler sunulabilir.

Bu stratejiler sayesinde EtherFi kullanıcıları, tek bir stake pozisyonuyla hem Ethereum’un geleneksel staking ödüllerini hem de ek piyasaların (EigenLayer, DeFi protokolleri) sunduğu gelir fırsatlarını bir arada değerlendirebilir. Üstelik tüm getiriler blok zincirine otomatik rebase ile yansıyarak şeffaf biçimde cüzdana akar.

Likidite sağlayıcılar ve LP farming

EtherFi ekosisteminde likidite sağlayıcılar özel bir role sahiptir. WeETH ve ETHFI tokenleri, merkeziyetsiz borsalarda likidite havuzları oluşturarak işlem ücretlerinden pay kazanabilir. Örneğin ETHFI DAO’sunun bir önerisine göre, protokol gelirlerinin bir kısmı alınan ETHFI tokenlerini Curve’a likidite sağlamak için kullanacak. Bu sayede ETHFI piyasadaki işlem hacmi ve derinliği artırılmaya çalışılır.

Ayrıca EtherFi platformunda oluşturulan LP tokenları stake ederek ekstra ETHFI ödülleri kazanmak da mümkün olabilir. WeETH için ise Balancer/Curve gibi DEX’lerde yeterli likidite mevcuttur ve bu havuzlara likidite sağlamak genellikle verimlidir. EtherFi’nin entegre olduğu Aave, Pendle vb. platformlardaki weETH-ETH havuzları da aktif olarak likidite çekmektedir. Sonuçta, EtherFi kullanıcıları hem geleneksel yield farming fırsatlarından hem de platforma özgü likidite teşviklerinden yararlanabilir.

Rakip projelerle karşılaştırma

EtherFi’nin çalıştığı likit restaking alanında birkaç önemli rakip öne çıkar. Puffer Finance ve EtherFi, TVL bakımından en büyük projeler olup her ikisi de yalnızca native restaking’e odaklanır. Bu sayede başka bir layer uzantısına ihtiyaç duymadan doğrudan Ethereum doğrulayıcılarını EigenLayer üzerinden kullanırlar. Renzo Protocol ve Kelp DAO ise hem native restaking hem de LST restaking (örneğin stETH, ETHx gibi) destekler; Renzo özellikle Arbitrum ve BNB Zinciri gibi L2 çözümlerinde de faaliyet gösterir.

Örneğin Kelp DAO, tüm LST depozitolarında ücretleri kaldırarak (ETH, ETHx, stETH, sfrxETH vb.) geniş bir kabul sunar. Lido ise piyasadaki en büyük liquid staking sağlayıcısıdır ancak temelde sadece normal Ethereum stake getirisi sunar ve EigenLayer ile entegre değildir. Bu bağlamda EtherFi, Lido’ya kıyasla daha yüksek potansiyel getiri vadedebilir; çünkü Lido stETH sahipleri EigenLayer’dan pay alabilmek için başka bir katman çözümüne ihtiyaç duyar. Özetle, EtherFi Puffer ile benzer native bir yaklaşım sergilerken, Renzo ve Kelp DAO gibi rakipler esnek LST desteğiyle farklı stratejiler sunar. EtherFi’nin farkı ise en fazla DeFi entegrasyonuna sahip olması ve doğrudan native restaking sunabilmesidir.

Risk analizi

  • Slashing (Kesinti) Riski: EtherFi ile stake edilen ETH, Ethereum ve EigenLayer kuralları dahilinde ceza (slashing) riski taşır. Bir doğrulayıcı hatalı davranır veya kuralları ihlal ederse, stake edilen ETH’nin bir kısmı veya tamamı yakılabilir. EigenLayer entegrasyonu, ek slashing tehlikesi getirir çünkü hem ana ağ hem de restaking hizmeti bir arada işlem görür.
  • Akıllı Kontrat Riski: EtherFi akıllı kontratları her ne kadar denetlenmiş olsa da, karmaşık yapısı nedeniyle yazılım hatalarına açıktır. Kontratlar üzerinde ortaya çıkabilecek bir güvenlik açığı kullanıcı fonlarının kaybına yol açabilir.
  • Likidite Riski: eETH tokenini ETH’ye dönüştürmek (geri çekmek) için yeterli likidite gereklidir. Ani büyük çıkış taleplerinde likidite havuzunda ETH tükenebilir. Böyle bir durumda protokol otomatik olarak uzun bekleme sürelerine (validator çıkarma süreçlerine) başvurabilir. Bu da, kullanıcıların eETH’i ETH ile değiştirirken beklemeye alınması veya beklenmeyen gecikmeler yaşanması anlamına gelir.
  • Anahtar Yönetimi Riski: Non-custodial yapı, kullanıcıya tam kontrol sağlasa da anahtar kaybı veya çalınması durumunda fonlar geri alınamaz. Kullanıcıların cüzdan güvenliğine dikkat etmeleri gerekir.
  • Düzenleyici ve Diğer Riskler: Kripto varlıkların regülasyonu belirsizliğini korumaktadır; EtherFi gibi protokoller ileride farklı düzenlemelerin odağı olabilir. Ayrıca EigenLayer’dan kaynaklı sistemsel riskler (ör. yeni AVS’lerde çıkabilecek sorunlar) da göz önünde bulundurulmalıdır.

Protokolün yatırım geçmişi ve destekçileri

EtherFi, kayda değer kurumsal desteğe sahip bir projedir. Şubat 2024’te Bullish Capital ve CoinFund öncülüğünde 23 milyon dolarlık A Serisi yatırım topladı. Bu tura OKX Ventures, Foresight Ventures, ConsenSys ve Aave/Curve’deki önde gelen isimler gibi kurumlar da katıldı. Ayrıca EtherFi, 2023’te 4 milyon dolar değerinde bir SAFE anlaşması da gerçekleştirmişti.

Protokolün yatırımcı profili, EigenLayer ekosisteminde etkin olan a16z ve Coinbase Ventures gibi büyük sermaye gruplarının da dikkatini çekmiştir; zira EigenLayer kendisi bu yatırımcılar tarafından desteklenmektedir. Dolayısıyla EtherFi, güçlü yatırımcı tabanı ve endüstri ortaklıklarıyla güven vermektedir. EtherFi tokeni ETHFI’nin Binance Launchpool’da listelenmesi (Mart 2024) ve Şubat 2025’te Coinbase’te işlem görmeye başlaması da (işlem hacmiyle) geniş çevrelerde kabul gördüğünün göstergesidir.

Yol haritası ve gelecekteki güncellemeler

EtherFi ekibi, 2025 ve sonrasında bir dizi yenilik ve genişleme planı açıklamıştır. Haziran 2025 itibarıyla weETH tokeninin LayerZero üzerinden Avalanche ağında da kullanılabilmesi sağlandı; böylece çapraz zincirde likidite ve fırsatlar artırıldı. Aynı dönemde “EtherFi Hotels” adında otel rezervasyon platformu devreye alındı ve kripto ile ödeme imkanı sunularak kullanım alanı genişletildi. Nisan 2025’te ise Chainlink Proof of Reserve entegrasyonu tamamlandı, bu sayede EtherFi’de stake edilen ETH miktarı bağımsız oracle’larla doğrulanabilir hale geldi. Ayrıca Nisan 2025’te EtherFi Ventures isimli 40 milyon dolarlık erken aşama risk sermayesi fonu kuruldu; bu fon, restaking, modüler altyapı ve onchain finans projelerini destekleyecek.

Protokol yazılımında sürekli güncellemeler yapılmakta; Mart 2025’te v2.49 yükseltmesi ile anlık (instant) geri çekilme gibi özellikler eklendi. Şubat 2025’te ETHFI tokeni Coinbase’de listelenerek likidite ve tanınırlık arttı. Gelinmesi planlanan ileriki dönem güncellemeleri arasında, ek L2 entegrasyonları (Arbitrum ve diğerleri), yeni likid staking ürünleri ve likidite teşviklerinin artırılması sayılabilir. Tüm bu gelişmeler, EtherFi protokolünün yeteneklerini genişletme ve kullanıcı deneyimini iyileştirme yönündeki çabasının işaretleridir.

Genel değerlendirme ve yatırımcılara öneriler

EtherFi, Ethereum ekosisteminde hem likid staking hem de restaking fırsatlarını bir araya getiren, yenilikçi bir protokoldür. Yüksek TVL’si ve çok sayıda DeFi entegrasyonu ile dikkat çeker; kullanıcılarına geleneksel stake getirisinin üzerine ek getiriler vadediyor. ETHFI tokeninin tokenomics’i, yatırımcılara ve protokolün geleceğine bağlılık sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Ancak tüm avantajların yanında riskleri de vardır: smart contract açıkları, slashing ve likidite sıkıntısı gibi faktörler göz önünde bulundurulmalıdır.

Yatırımcılar için önerimiz, EtherFi ekosistemine katılmadan önce protokolün teknik detaylarını ve güvenlik önlemlerini incelemeleri; yüksek risk-yüksek getiri dengesini kabul edip portföylerini çeşitlendirmeleridir. Ayrıca, platformun sunduğu getiri stratejilerini (örneğin eETH’i weETH’ye çevirip Curve havuzunda kullanmak veya Liquid kasaları) deneyimleyerek getiri-harcama alışkanlıklarını optimize edebilirler.

EtherFi’ye yatırım yapmayı düşünenlerin ayrıca ETHFI tokeninin likidite durumunu, DAO kararlarını ve EigenLayer ekosistemindeki gelişmeleri yakından takip etmeleri faydalı olacaktır. Genel olarak, EtherFi etkileyici bir vizyona sahip olmakla birlikte, teknik ve piyasa risklerini göze alabilen deneyimli yatırımcılar için cazip fırsatlar sunmaktadır.

İçerik hazırlandığı esnada $ETHFI ile ilgili ayrıntılı finansal bilgilere aşağıdaki görsel üzerinden ulaşabilirsiniz.

 
Uyarı: Paylaşılan haberler, veri ve grafikler bilgi amaçlı olup yatırım tavsiyesi ya da danışmanlığı kapsamında değerlendirilemez. Bunun yanı sıra haber ve materyallerin al ya da sat yönünde bir telkinde bulunmak gibi bir işlevi ve misyonu da bulunmamaktadır. Kişilerin kişisel araştırma yapmaları kendi sorumlulukları olup, detaylı araştırmanın yatırım öncesi önemli bir şart olduğunu öneririz.

İçerik ve görseller YZ yardımıyla oluşturulmaktadır.

Ayrıca, kripto paraların doğası gereği yüksek risk barındırdığı göz önünde bulundurularak hareket edilmelidir. Risksiz kazanç hiçbir sektörde olmadığı gibi, kripto paralar özelinde de yoktur.

Leave a Reply