7.26 Milyon Dolarlık EOS nasıl çalındı?
Geçtiğimiz sene, yıl boyu süren ICO süreciyle henüz ortada hiçbir ürün yokken piyasadan milyar dolarlar toplayan EOS ekibi; yapmaları gereken tek işi de batırmış gözüküyor!
Kripto piyasalarda bugüne dek onlarca farklı projeyle karşılaştık. Fakat belki de en ilginç projelerden bir tanesi de EOS olmuştur. Özellikle, piyasanın aşağı yönlü trend içerisinde olduğu ve yatırımcıda güven kaybı yaratan yüzlerce scam/dolandırıcı projenin popüler olduğu bir dönemde ortada hiçbir ürün yokken sadece vaat ile milyarlarca dolar yatırım toplayarak uzunca bir süre tartışma konusu olmuştu.
Milyar dolarlar toplayan ekip uyuyor mu?
Aslında bu soruyu bizlerin değil, yatırımcıların; özellikle ICO sürecinde gözü kapalı parasını yatıran kişilerin sorması daha makul olacaktır. Zira, ortada hiçbir ürün yokken bu denli yüksek bir meblağı kasasına koyan ekibin çalışmayı bu kadar sürede sekteye uğratması beklenmezdi. Fakat olan oldu ve kapıda ciddi bir tehlike belirmeye başladı!
Başından beri yöntem ile ilgili tartışmalar sürmekteydi. Fakat ekip kendi bildiğinden şaşmadı ve tasarladıkları haliyle EOS Blockchain‘ini aktifleştirdiler.
7.26 milyon dolar nasıl çalındı?
Bu sorunun yanıtı hem çok basit hem de bir o kadar zor; bir o kadar da düşündürücü. Zira, az evvel de değindiğim üzere EOS ana ağının çalışma prensiplerine karşı itirazlar yükselmesine karşın; o an para saymakla meşgul olan ekip üyeleri, bu durumu göz ardı ederek kendi bildiklerini yaptılar. Detaylıca anlatmak gerekirse;
EOS Blok Üreticileri dediğimiz 21 ana grup, EOS elinde bulunduranların kullandıkları oylarla seçiliyor. Bu oy verme süreci de 60 saniyelik zaman diliminde yenileniyor. İşte en yüksek oyu alan, blok üretici konumuna yükselir. Bunun ne anlama geldiğini ifade etmek gerekirse; PARA.
Blok üreticileri, tedarikteki EOS miktarının %1’ine karşılık gelen ödülü almak için elinden geleni yaparlar. %75 ödül miktarının oy kullanıcıları hakkı olduğunu ve belli hesaplamalar yapıldıktan sonra tüm node’lara gönderildiğini not düşebiliriz.
Şu ana kadar, kafanız biraz karışmış olabilir. Zira; bu olay için hem karışık, hem kolay hem de ilginç tanımını yapsak yeridir. Hızlıca detaylara geçmek gerekirse;
EOS ana ağında; hırsızlık, hack gibi çeşitli olaylarda sorunu gidermek (!) üzere ECAF diye tabir edilen bir heyet kuruyorlar. Bizdeki ihtiyarlar heyeti gibi düşünün…
ECAF, ilişkili hack hesaplarını kara listeye alır, fonları dondurur vs. Anlayacağınız yetkileri geniş bir otoritedir. Yani, güvenlik nedeniyle oluşturulan bu yetkilerin ciddi sorunlar doğuracağını kestirmek de gerekirdi. Ki böyle de oldu..
Blok Üreticisi hatası
Tam da tüm bu hataların merkezinde yeni bir Blok Üreticisi olan games.eos büyük bir soruna neden oldu. Tek bir yanlış hamlede şu ana kadar dondurulan 7.26 milyon dolar değerindeki EOS tokenları kara listede yer alan hesap adreslerine aktardı. Kara listede yer alan hesap sahipleri de bu işlemi saniyeler içerisinde cüzdanı hızlı bir şekilde anonimleştirerek ekip takibinden de kurtulmuş oldu.
Bu konuyla ilgili Cornell Üniversitesi‘nden Prof. Emin Gün Sirer yorumunu şu sözlerle paylaştı:
Yorumunda tek bir Blok Üreticisinin yaptığı hatanın fonların kaybına neden olduğuna yer veren Sirer, bu sistemin zayıf bir sistem olduğunu ifade etti. Bir sistem düşünün ki sizlere çeşitli kötü niyetli kullanıcıların varlığına rağmen ayakta kalacağını iddia etsin ama en zayıf hamlede yıkılsın; olması gereken ise sistemin birden fazla hatayı tolere edebilmesidir.
Gördüğümüz kadarıyla, EOS bu konuda sınıfta kaldı. Umarız diğer ağların yaşadığı tehditlerin çeyreğini bile yaşamazlar. Yoksa bu kafayla ayakta kalacaklarını sanmak hayalperestlik olacaktır.
EOS: Kartelleşmeye meyilli bir grubun güdümünde!
İçerik yayınlan hazırlanırken Cornell Üniversitesi’den Prof. Emin Gün Sirer’e ulaştık ben çeşitli sorular yönelttik. Sirer, EOS ile ilgili sorunu ifade ederken; EOS ana ağının kartelleşmeye meyilli bir grubun elinde olduğunu ve yapısının da tamamen merkeziyetçi olduğunu ifade etti. Oy kullanan Blok Üreticilerinin birbirlerine oy vererek üretimin döngü dışına çıkmasının engellendiğinin altını çizdi. Bu durumdan daha tehlikeli olan durumun ise bu 21 Blok Üreticisinin birbirine koşulsuzca güvenmesi dedi.
Bunun yanı sıra, diğer Blockchain’ler ile ilgili kıyas noktasında da; “Bu diğer sistemlerden çok farklı: BTC, ETH vs gibi diğer kriptolar boyle değildir, miner’lar birbirlerine güvenmezler, birbirlerinin yaptıklarını kontrol ederler. EOS’da bu geçerli değil.” diyerek ayrımı metni bir şekilde ifade etti.
EOS sisteme hizmet ediyor; kullanıcılara değil!
Sirer’in aktardığı diğer önemli bir detay ise EOS Blokchain’inin devletlere daha yakın olması; ama buna karşın legal anlamda da yüzde yüz gereklilikleri sağlamadığı için kullanıcıları için ciddi tehlikelere oluşturduğu oldu. Zira devletler, kısa sürede ve kolaylıkla istedikleri kişilerin hesabını kara listeye alabileceği gibi istedikleri hesap sahibini tespit edip hapse gönderebilecek. EOS’un bu durumla ilgili hiçbir güvence sunmadığının altını çizen Sirer, devlet kararı olmadan bile bu 21 üye keyfi karar uygulayabiliyor dedi!
Tüm bu dezavantajlara rağmen sunduğu yüksek hız nedeniyle kullanıcı sayısının fazla olacağına inandığını da sözlerine ekledi.
Bu bölümde yer alan hiçbir bilgi yatırım tavsiyesi değildir. Yatırım tavsiyesi olmadığı gibi yatırım danışmanlığı kapsamında da değerlendirilemeyeceğini ve yatırımcının yatırım öncesi kendi araştırmasını yapmasının gerekliliğini ifade ederiz. Kullanıcı (siteyi kullanarak) site yöneticilerinin kişisel görüşlerini paylaşabileceklerini ve kendisnin bu görüşlere uymak zorunda olmadığının bilincinde olduğunu kabul eder.