CoinShares: Küresel Kripto Fonlarına Haftalık 3,4 Milyar Dolar Rekor Giriş!

0

Coinshares tarafından yayınlanan verilere göre; Spot Bitcoin ETF’lerine artan kurumsal ilgiyle küresel kripto fonları bir haftada 3,4 milyar dolarlık rekor giriş kaydederek dijital varlıkları yeni bir güvenli liman konumuna taşıdı.

Coinshares raporu _KB

  • CoinShares verilerine göre küresel kripto yatırım ürünleri, geçtiğimiz hafta 3,4 milyar dolarlık rekor net giriş kaydetti.
  • Spot Bitcoin ETF‘lerine olan yoğun ilgi, ABD’deki yatırım dalgasının etkisiyle Bitcoin ve Ethereum ürünlerinde güçlü yükselişlere neden olurken, XRP ve Sui gibi bazı altcoin fonları da pozitif ayrıştı.
  • Bu gelişme, küresel makroekonomik belirsizlikler ve zayıflayan dolar ortamında dijital varlıkların yeni bir güvenli liman olarak öne çıkmaya başladığını gösteriyor.

CoinShares’ın son dijital varlık fon akışları raporuna göre, küresel kripto para yatırım fonları tek bir haftada yaklaşık 3,4 milyar dolar ile rekor düzeyde net giriş kaydetti​. Bu olağanüstü sermaye akışı, büyük ölçüde Bitcoin spot ETF’lerine yönelik talebin artmasından ve belirli altcoin ürünlerine yönelen yeni ilgiden kaynaklanıyor. Özellikle ABD piyasalarındaki iyimserlik, Ethereum fonlarına sekiz hafta aradan sonra yeniden giriş görülmesi, XRP ve Sui gibi altcoin fonlarındaki yükselişler ile Solana fonlarındaki çıkış trendi dikkat çekiyor. Makroekonomik cephede ise ABD’deki tarife endişeleri ve zayıflayan dolar gibi faktörlerin de kripto varlık fonlarına yönelimi desteklediği değerlendiriliyor. Bu haber-analiz içeriğinde söz konusu verilerin ayrıntılarını ve arka planındaki etkenleri ele alarak, Türkiye’deki yatırımcılar için çıkarımlarda bulunacağız.

CoinShares Verileri ve Rekor Net Girişin Ayrıntıları

CoinShares verilerine göre küresel kripto fonları, ilgili hafta boyunca toplam 3,13 milyar dolar tutarında giriş alarak tüm zamanların en yüksek haftalık seviyesine ulaştı​. Bu yüksek giriş, yıl başından bu yana dijital varlık fonlarına yapılan toplam yatırımı 37 milyar dolarla rekor düzeye taşımış durumda​. Söz konusu haftalık giriş miktarı, kripto fonlarının toplam yönetilen varlıklarının (AuM) yaklaşık %12’sine denk gelerek tarihi bir aylık artışa işaret ediyor​. Yatırımcı iştahındaki bu patlama, 2021’deki önceki rekor dönemlerin birkaç katına ulaşan bir düzeyi temsil ediyor​. Bitcoin ağırlıklı fonlar bu girişlerin başını çekerken, diğer bazı kripto varlık ürünlerine yönelik ilginin de katkı sağladığı görülüyor.

Haftalık net girişlerin bu denli yükselmesinde, fiyat artışlarıyla eşzamanlı gelen güçlü alım dalgasının etkili olduğu belirtiliyor. CoinShares analistleri, Ekim ayında gözlenen bu girişlerin dijital varlık fonlarının toplam varlık değerini (AuM) 100 milyar doların üzerine çıkardığını ve piyasada Mart 2022’den bu yana en yüksek seviyelerin görüldüğünü ifade ediyor​. Yatırım ürünleri işlem hacimleri de haftalık bazda %67 artarak 19,2 milyar dolara ulaştı ve kripto piyasasına yönelik kurumsal ilgide belirgin bir ivme olduğunu gösterdi​. Bu tablo, kripto paralara yönelik kurumsal yatırım talebinin yılın ikinci yarısında hız kazandığını ve dördüncü çeyreğe girerken zirve yaptığını ortaya koyuyor.

Bitcoin Spot ETF’lerinin Rolü ve ABD Etkisi

Bitcoin odaklı yatırım ürünleri, rapor edilen dönem içindeki girişlerin aslan payını aldı. CoinShares’e göre söz konusu haftada Bitcoin tabanlı fonlara net 920 milyon dolar eklenirken, özellikle ABD’deki spot Bitcoin ETF’leri tek başına 997,6 milyon dolar gibi devasa bir giriş çekti​. Bu girişlerin büyük kısmı, yönetimi BlackRock gibi dev kurumlarca üstlenilen spot Bitcoin ETF’lerine yöneldi; nitekim BlackRock’ın henüz işlem görmeye başlamamış olan iShares Bitcoin Trust (IBIT) fonuna aktarılan tutar neredeyse 1 milyar doları buldu​. Bitcoin ETF’lerine yönelik bu güçlü talep, ABD piyasalarının kripto yatırımlarındaki belirleyici rolünü teyit ediyor. Coğrafi kırılıma bakıldığında, ilgili hafta kaydedilen net girişlerin 3,2 milyar dolarının ABD merkezli fonlardan geldiği görülüyor​. Amerikan varlık yönetim firmalarının (ör. BlackRock, Fidelity) yeni kripto ürünlerine ağırlık vermesi ve spot ETF beklentileri, ABD’yi küresel kripto fon akışlarında başı çeken pazar haline getirmiş durumda​.

ABD’de Bitcoin spot ETF onayı beklentisinin güçlenmesiyle yatırımcıların Bitcoin fonlarına ilgisi hızlı bir artış gösterdi. CoinShares analizinde, ABD’de seçim sonrası değişen politik tablonun ve faiz indirimlerinin de Bitcoin’e yönelimi desteklediği belirtiliyor. Özellikle Cumhuriyetçi Parti’nin güçlenme olasılığı yatırımcılar tarafından kripto varlıklar lehine bir gelişme olarak yorumlanmış ve Bitcoin fonlarına girişleri hızlandırmış olabilir​. Genel olarak, Bitcoin ETF’leriyle ilgili gelişmeler ve düzenleyici cephedeki iyimser beklentiler, ABD piyasasında Bitcoin’e akan kurumsal paranın temel nedenleri arasında sayılıyor.

Ethereum Fonları 8 Hafta Sonra Pozitif Akışa Geçti

Uzun süre arka planda kalan Ethereum tabanlı yatırım ürünleri de nihayet yeniden giriş çekmeye başladı. Ethereum fonları, yaklaşık sekiz hafta boyunca aralıksız yaşanan çıkışların ardından ilk kez net pozitif akış kaydetti. Kasım ayı başındaki CoinShares haftalık raporu, Ethereum fonlarına yaklaşık 9,5 milyon dolarlık mütevazı bir net giriş olduğunu belirtti​ – bu tutar Bitcoin’e yönelen yüz milyonlarca dolarla kıyaslandığında küçük kalsa da, Ethereum adına trendin pozitife dönmesi bakımından önemli. Nitekim bu gelişme, Ethereum yatırım ürünlerinde yaklaşık iki aydır süregelen sermaye çıkışı serisinin sona erdiğine işaret ediyor.

Takip eden haftalarda Ethereum’a yönelik iştahın daha da arttığı gözlendi. Kasım ortasında Ethereum fonları bir haftada 157 milyon dolar ile Temmuz 2023’teki ETF lansmanlarından bu yana en büyük haftalık girişini gördü​. CoinShares analistleri, Ethereum’un Bitcoin karşısındaki fiyat oranının 2021 Nisan’ından beri en düşük seviyelere inmesinin ardından yatırımcıların Ethereum’u dipten alım fırsatı olarak değerlendirmeye başladığını belirtiyor​. Bu toparlanma, Ethereum’un geçtiğimiz aylarda görece geride kalan performansına rağmen, kurumsal yatırımcıların yeniden altcoin pazarına yönelmeye başladığını gösteren önemli bir işaret olarak görülüyor.

Altcoin Fonlarında Karma Görünüm: XRP ve Sui Yükselişte, Solana Düşüşte

Altcoin odaklı kripto fonları cephesinde, varlık bazında farklı yönelimler dikkat çekiyor. Özellikle XRP ve Sui fonlarına son dönemde ciddi sermaye girişleri oldu. CoinShares verileri, XRP ürünlerine tek bir haftada neredeyse 100 milyon dolarlık rekor giriş yaşandığını ve bunun şimdiye kadarki en büyük haftalık XRP fon akışı olduğunu ortaya koyuyor – bu durum, büyük ölçüde olası bir XRP ETF’si etrafında oluşan beklentilerin yatırımcıları cezbetmesinden kaynaklandı​. Benzer şekilde, yeni nesil bir katman-1 blokzincir projesi olan Sui de fon akışlarında öne çıktı. Mart ayı başındaki raporda Sui, haftanın en çok giriş alan kripto varlık fonu olurken 15,5 milyon dolar tutarında net girişi ile “en iyi performans gösteren” yatırım ürünü olarak belirtildi​.

Öte yandan, önceki yıl güçlü ilgi gören Solana fonlarında ise aynı dönemde çıkış trendi hakimdi. Aynı rapora göre Solana fonlarından ilgili hafta 7,4 milyon dolar net çıkış yaşandı ve Solana, yatırımcıların kar realizasyonu yaptığı veya portföylerinde nispi bir azaltmaya gittiği varlıklardan biri oldu​. Solana’daki bu fon çıkışı, bir diğer popüler proje olan Toncoin (TON) ile birlikte gerçekleşirken (Ton fonlarından 22,6 milyon dolar çıkış) sektör genelinde bazı risk alma iştahının azaldığına işaret ediyor. Genel olarak altcoin fon akışları, Bitcoin odaklı rüzgârdan bağımsız olarak seçici bir seyir izliyor: Piyasa dinamiklerine ve haber akışına göre bazı proje fonları güçlü girişler görürken, bazılarında çözülmeler yaşanabiliyor.

Bölgesel Eğilimler: ABD ve Avrupa Piyasalarında Yatırım İlgisi

Coğrafi dağılım açısından bakıldığında, kripto fonlarına yönelik yatırım ilgisinin başta ABD, ardından belli başlı Avrupa piyasalarında yoğunlaştığı görülüyor. İnceleme döneminde ABD merkezli kripto fonları yaklaşık 1,95 milyar dolar ile girişlerin büyük kısmını karşıladı​. Bu veri, ABD’li yatırımcıların ve kurumların kripto varlık fonlarına yöneliminde belirgin bir artış olduğunu teyit ediyor. Almanya ve İsviçre gibi Avrupa’nın önde gelen kripto finans merkezleri de bu dönemde sırasıyla 20 milyon dolar ve 23 milyon dolar tutarında net giriş alarak dikkat çekti​. Özellikle İsviçre merkezli ETP (borsada işlem gören ürün) ihraççılarının ve Alman fon sağlayıcılarının ürünlerine artan talep, Avrupa’da da kriptoya yönelik kurumsal iştahın canlı olduğunu gösteriyor.

Bölgesel verilere göre, Almanya zaman zaman kripto fonlarında ters korelasyonlu bir strateji izleyen yatırımcı profiline de sahip. Örneğin yakın bir tarihli raporda, küresel çapta satış dalgası yaşanırken Alman yatırımcıların bu durumu fırsata çevirdiği ve 55,3 milyon dolarlık girişle düşüşü alım fırsatı olarak değerlendirdiği görülmüştü​. Diğer yandan, bazı haftalarda İsviçre ve İsveç gibi Avrupa ülkelerinde kâr realizasyonuna yönelik çıkışlar yaşandığı, buna karşılık Avustralya, Kanada ve Hong Kong gibi piyasalarda sınırlı da olsa pozitif eğilim görüldüğü raporlanıyor​. Genel tablo, ABD’nin lokomotifliğinde kripto fonlarına küresel bir yönelim olduğunu, Avrupa ve diğer bölgelerin ise zaman zaman kâr satışları gelse de bu trende katıldığını ortaya koymakta.

Kripto ETF’leri ve ‘Güvenli Liman’ Algısı

Kripto ETF’lerinin yükselişi, Bitcoin’in finans dünyasında yeni bir “güvenli liman” olarak algılanmasına da katkıda bulunuyor. Geleneksel olarak piyasalarda belirsizlik arttığında sığınılan altın gibi emtialar, yerini kısmen Bitcoin ETF’lerine bırakmaya başladı. Son dönemdeki veriler, spot Bitcoin ETF’lerinin Şubat 2024’ten bu yana 40 milyar doların üzerinde net giriş çektiğini, buna karşılık altın ETF’lerine aynı dönemde sadece 2,17 ton (yaklaşık 203 milyon dolar) giriş olduğunu ortaya koyuyor. Bir diğer deyişle, yatırımcılar yüksek enflasyon, jeopolitik riskler veya piyasa dalgalanmaları karşısında sermayelerini altından ziyade Bitcoin’e park etmeye daha istekli hale gelmiş görünüyor. Analistler, Bitcoin ETF’lerine yönelik bu büyük yönelimin, Bitcoin’i meşru bir yatırım aracı olarak kurumsal kabulün arttığına ve dijital varlıkların yüksek getiri potansiyeli nedeniyle altının geleneksel güvenli liman konumunu zorlamaya başladığına dikkat çekiyor​.

Nitekim Bitcoin, 2024 yılında altın fiyatlarında yaşanan %45’lik ralliye rağmen kurumsal yatırım ilgisini büyük ölçüde kendine çekmeyi başardı​. Bitcoin ETF’lerinin toplam varlık değeri 2024 sonu itibarıyla 110 milyar doları aşarak birçok yatırımcının portföyünde dijital altın olarak yer edinmeye başladığını gösteriyor​. Bu eğilim, Bitcoin’in volatil yapısına rağmen, uzun vadeli değer saklama aracı olabileceği algısını güçlendiriyor. CoinShares ve diğer piyasa gözlemcileri, büyük kurumsal katılımların ve regüle yatırım araçlarının (ETF gibi) devreye girmesinin Bitcoin’i geleneksel piyasa oynaklıklarından daha bağımsız ve dayanıklı bir varlık haline getirdiğini belirtiyor. Nitekim son dönemde “Bitcoin artık Nasdaq’ın gölgesinde hareket eden bir teknoloji hissesi gibi değil, daha çok altına benzer bir makro varlık gibi fiyatlanıyor” yorumları yapılmaktadır​. Özetle, kripto ETF’lerinin başarısı Bitcoin’i yeni nesil bir güvenli liman olarak konumlandırma yolunda önemli bir katalizör haline gelmiş durumda.

Makroekonomik Etkenler: Tarife Endişeleri ve Zayıflayan Dolar

Küresel kripto fonlarına yönelimin arkasındaki bir diğer boyut da makroekonomik gelişmeler. Son dönemde ABD-Çin ticaret gerilimleri ve tarife hamleleri, geleneksel piyasalarda dalgalanmaları artırırken Bitcoin tarafında görece bir güçlenme görüldü. Özellikle 2025 başlarında ABD’den gelebilecek yeni gümrük tarifesi artışlarına dair endişeler, yatırımcıları alternatif yatırım araçları arayışına itmişti. Nitekim bu endişelerin azalmaya başlamasıyla birlikte Bitcoin ETF’lerine yatırım yeniden hız kazandı. Örneğin ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin ürünlerine uygulanan tarifelerin “ciddi oranda düşeceğini” açıklayarak daha yumuşak bir tutum sergilemesi, piyasalarda endişeyi azaltmış ve Bitcoin ETF’lerine günlük 912 milyon dolar ile Ocak ayından beri en büyük tutarda giriş gerçekleşmesini sağlamıştı​. Bu gelişme, ticaret savaşı söylemlerinin kripto piyasaları üzerinde ne denli etkili olabildiğini gösterirken, jeopolitik belirsizliklerin yatırımcıları düzenlenmiş kripto ürünlerine yöneltme potansiyeline de işaret ediyor.

Diğer taraftan, ABD Doları’nın 2025 yılı içinde belirgin şekilde zayıflaması da kripto varlıklara talebi destekleyen önemli bir makro faktör olarak öne çıkıyor. ABD Dolar Endeksi (DXY) yılbaşından bu yana %9 düşerek Nisan 2022’den beri görülen en düşük seviye olan 98,8’e kadar geriledi​. Dolardaki değer kaybı, küresel yatırımcıların portföylerinde alternatif değer saklama araçlarına yönelmesine yol açıyor. Analistler, “zayıflayan dolar ve rekor seviyelere yükselen altın fiyatları gibi makro etkenlerin, Bitcoin’in ekonomik dalgalanmalara karşı bir koruma (hedge) aracı olarak cazibesini güçlendirdiğini” vurguluyor​. Nitekim doların zayıflığı, Bitcoin lehine bir rüzgâr yaratırken, aynı dönemde kurumsal alımların ve ETF akışlarının da etkisiyle Bitcoin fiyatı yeni zirvelere yaklaşmıştır. Özetle, küresel ticaret politikaları ve para birimlerindeki gelişmeler, kripto fonlarına girişleri hem doğrudan (riskten kaçınma davranışı ile) hem dolaylı (dolar zayıflarken Bitcoin’in değer saklama çekiciliğinin artması ile) kanallardan etkilemektedir.

Türkiye’deki Yatırımcılar İçin Değerlendirme ve Tavsiyeler

Küresel kripto fonlarına yönelik bu güçlü net giriş trendi, Türkiye’deki bireysel ve kurumsal yatırımcılar açısından da önemli mesajlar içeriyor. Öncelikle, dünya genelinde artan kurumsal talep ve ETF tabanlı yatırım ürünlerinin başarısı, kripto varlıkların finansal ekosisteme giderek daha fazla entegre olduğunu gösteriyor. Türk yatırımcılar, bu gelişmeleri yakından takip ederek Bitcoin ve önde gelen kripto varlıklardaki kurumsal benimsenmeyi kendi stratejilerine yansıtabilirler. Özellikle ABD’de beklenen Bitcoin ETF onayları gerçekleşirse, dolaylı olarak küresel piyasalarda oluşabilecek fiyat ve talep artışlarının bilincinde olmak önemli.

Bununla birlikte, yatırımcıların dikkatli ve seçici olması da kritik. Altcoin fon akışlarında gördüğümüz gibi, her kripto varlık aynı düzeyde ilgi görmüyor; bu nedenle portföy çeşitlendirmesi yaparken projelerin temelini ve güncel gelişmelerini değerlendirmek gerekiyor. Türkiye’de doğrudan kripto ETF’lerine erişim şimdilik sınırlı olsa da, benzer şekilde düzenlenmiş ve saklama hizmeti sunan yatırım araçları (örneğin, yurt dışı piyasalardaki kripto ETF’ler veya borsada işlem gören kripto şirket hisseleri) değerlendirilebilir. Makroekonomik göstergeler de yakından izlenmeli: Küresel enflasyon, dolar kuru ve jeopolitik gelişmeler, kripto varlıkların fiyat dinamiklerini etkilemeye devam edecektir. Sonuç olarak, Türk yatırımcılar için bu dönemde en doğru yaklaşım, küresel trendleri yakından takip ederek uzun vadeli bir perspektifle hareket etmek, risk yönetimine önem vermek ve mümkün oldukça regüle yatırım kanallarını kullanmak olmalıdır. Bu şekilde, kripto piyasalarındaki fırsatlardan yararlanırken olası oynaklıklara karşı da korunma sağlanabilir.

 
Uyarı: Paylaşılan haberler, veri ve grafikler bilgi amaçlı olup yatırım tavsiyesi ya da danışmanlığı kapsamında değerlendirilemez. Bunun yanı sıra haber ve materyallerin al ya da sat yönünde bir telkinde bulunmak gibi bir işlevi ve misyonu da bulunmamaktadır. Kişilerin kişisel araştırma yapmaları kendi sorumlulukları olup, detaylı araştırmanın yatırım öncesi önemli bir şart olduğunu öneririz.

İçerik ve görseller YZ yardımıyla oluşturulmaktadır.

Ayrıca, kripto paraların doğası gereği yüksek risk barındırdığı göz önünde bulundurularak hareket edilmelidir. Risksiz kazanç hiçbir sektörde olmadığı gibi, kripto paralar özelinde de yoktur.

Leave a Reply